Karga resmi yapan çocuk. Tren tuvaletindeki karga resminin altını rujuyla çizen kadının resmi tamamlaması. Sanatçılar diğer sanatçıları severler. Onları korumak isterler, onlardan çekinirler, onlardan etkilenirler, onlara kendi sanatlarıyla cevaplar vermek isterler.- Kendi kitabını yayınlatmak hem bir
utanç hem bir direniş gibi. Kötü bir başlangıç gibi ama bir başlangıç. Belki
başka türlü hiç başlamayacak bir şeyin başlangıcı, avuntu.
- Bir şey yazdığında onu kimin
bulacağını aklında neyin kalacağını en çok neyi seveceğini asla bilemezsin.
- İyilik nerede? Birini yaşatmada
mı, öldürmede mi? Yoksa kararını çoktan vermiş birinin karşısında bir saat daha
oturup şiir konuşmakta mı?
- Avukatlık mı daha işe yarar,
şairlik mi?
- Hemşire olarak hayatları kurtarmak
mı, hemşire olarak bir insanın nasıl öldürüleceğini bilmek mi iyiliktir? Çello
çalarak gürültü yaparak mı iyilik etmiş olursunuz yoksa birinin penceresinin
önünden geçip ona yaşamanın sevincini hatırlatarak mı?
- Şair hayatı pencereden izliyor. O
yüzden de pencere kenarında yatan felçli bir adamın pencereden bakıp nelerin
hasretini çektiğini, perdeleri kapatmak isteyebileceğini anlayabilir. Şair
biraz felçli biridir. Arkadaş toplantılarına gidemiyor, gerçek işlerle
uğraşamıyor, belli bir mesafeden merak duyuyor, içine girerse kırılıp parça
parça olur, soru soruyor, röportajlar yapıyor karşısına çıkan herkesle ve bir
kamera gibi izliyor izliyor izliyor. Hayat üzerine meditasyon yapıyor ama
hayatın az bir kısmını yaşıyor. Yaşadığını da malzemeye çeviriyor. Bu yüzden
samimiyetsizlikle suçlanıyor, yeterince insan olmamakla. Ama o “insan”
olamadığı için şairlik yapıyor zaten. Şairlik tanıklık etmektir, işte bu felçli
adamın kim olduğuna, son sözlerine, ölümüne, kızın onu öldürmesine. Zaten
katılımcı olduğunda, tıpkı Canan’a yardım teklif ettiği zamandaki gibi
terslenebiliyor, üzerine vazife olmayan bir şeye burnunu sokmuş gibi
yadırganıyor, püskürtülüyor. Şair, insanlar arasında gerçek bir insan gibi
duramıyor, durunca yaşamayı öğrenebilir ama yalnızca yaşamaya kaptırırsa
yazamaz, gerçek hayat, içinde hem yaşanılacak hem de yaşanılan anda anlam
verilecek ve sözcüklere dökülebilecek kadar kolay değil. Birinin pencereden
izlemesi lazım, işte şair de bu kişi.
- Avukat olarak çoğu insanın onayını
almak mümkün ama şair olursan, 1. şair olduğunu gizlemek zorunda hissedersin
çünkü ciddiye alınacak veya kendini tanımlayabileceğin bir meslek değil 2.
Birileri, en çok da şairler, seni köşeye sıkıştıracak, güzel yazıyor olduğunda,
en çok da güzel yazıyor olduğunda bu kez, neden herkes gibi senin de çıkıp
hayatı yaşamadığın sorgulanacak. Değer mi bunlara, bunlara değer mi?
- Aynı dili konuşan biri mutlaka
vardır. Bir karga gördüğünde, senin gördüğün kargaları da içine alan bir hikaye
anlatacak. Ona Cortazar’dan Sarı Çiçek dediğinde hikaye ne kadar uzarsa uzasın
merak edip dinleyecek biri olacak.
İşe Yarar Bir Şey
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Eski Kitap, Yeni Kitap
Blogdaki yazılardan 2014 yılına kadar olanların toplandığı bir kitabım vardı biliyorsunuz. Bu kitabın yayıneviyle sözleşmesi çoktan bitti. B...
-
Bugün okullar açıldı. Sabah, yakındaki okulun saygı duruşu sireniyle güne başlayınca hatırladım durumu. Ben okula gitmedim. İznimi biraz dah...
-
Kara saçlı kocaman saçlı kızım. Saçlarını taratmayan deli kızım. Sen varsan dünyalar var ve renkler hiç bu kadar çılgın olmamıştı, rüzg...
-
Bu söğüt ağacını tanıyorum. Fethiye’de de vardı. O zamanki bir dere kenarındaydı. Bu ağaç Eryaman’da bir yol kenarında. Asfaltta oturu...
Ruha şifa yazılarla tekrar gelmişsiin… Hoşgeldin ! Kalemine kuvvet!!!!
YanıtlaSilRuha şifa yazılarla tekrar aramıza hoşgeldin!!! Kalemine kuvvet!
YanıtlaSil❤️🙋
Sil