Kayıtlar

İnci ve Su

Resim
İyilik çaba ister. O kalple doğar insan ama sonradan içine kaçmış ihaneti, zilleti, kederi silkelemek gerekir ki belirsin. Çok konuşmaz iyilik. Erdem elbisesini giyip ortada gezmeyince de bir unutmayan olduğunu bilir. Sen bir dua etmiştin. Kabul oldu, o kadar, der gibi, bir mucizede bir el değilmiş gibi. Diğerinin düştüğü yere bile, incinmesin diye uzun uzun bakmaz, o da bakıp kalmasın diye. İnsanın başına her şey gelir, insan kendi başına her şeyi getirir, anlamıştır, unutmamıştır, bilir. İyilik, iyiliğini kendiyle bile konuşmaz. Unutkan, yalın ve gizlidir. İyilik, ekranda görünmez çünkü diğerinin belki en utandığı yanına yapılır. Hacer gibi koşana, kuma bulanana inciyi ne yapsın, demeden inci, çünkü bilir ki kalp inciyi de sever. Ama önce su… İnsan suyu da mı bulamaz? demeden. Borç belletmez ama ilhamdır, Öğüt vermez ama öğretir. Meydana çıkıp anlatmak istese anlatamaz mı? Dili yok mu? O inci olur, su olur. Bir insana iyi gelen, o insanın göğünde ne rüzgarlar e

Allah'ın Bahçesinde Bir Çocuksun

Resim
  Allah’ın bahçesinde bir çocuksun. Evinin duvarlarından şelaleler akıyor. Evinin zemininden aşağı sonu görünmeyen kapkara bir kuyu uzanıyor. Dalabilirsin. Bir tünel gibi dolanıp seni tekrar denize getirir. Ve gelirsin. Gece kapkaranlık denize girmekten korkmazsın çünkü şimdi bir planktonsun. Suyu ve kendini mavi floresan bir ışıkla aydınlatabiliyorsun. Bir kuyruğun var. Yusufçukların şeffaf ve güneşte gökkuşağı renklerini yansıtan kanatları gibi bir kuyruk.   Burasının Allah’ın bahçesi olduğunu bildiğinde sana korku yok. Deniz kenarında arkanda yükselen koca dağlar meğer bir adammış, avcunu uzatıp seni avcunda yukarı yükseltir, manzarayı görürsün, o avuçta yumuşak ve güvenli bir yatakta gibi güvenle durursun ve buna şaşırmazsın. Bunca harikuladelik içinde senden başka türlü davranman ve başka kıyafetler giymen de beklenmemiş. Olağanüstü bu renk ve şekil dansının ortasında her şey başka bir şey olabilirken sen mor sweatshirtün ve siyah taytınla duruyorsun ve hiç yabancılık çekmiyor

Ne Olacak?

Resim
 Delinmiş benzin deposunun üzerinde 5 ve 6 numarada gidiyoruz. Sen uyurken kulağında hangi şarkı çalıyor bilmiyorum. Bende Que Vendra çalıyor. Her an patlayabilir deponun üzerinde, “ne olursa olacak, ben yolumu yazıyorum” diyen bir şarkı. Arkamızda yaşlı bir karı koca oturuyor.  Adamın yüzünde her yer birbirine karışmış. Ya bir kaza ya bir hastalık bilmiyorum. Burnu eğilip yana yatmış, üst ve alt dudakları yarık, gözleri o kadar kısık ve şaşı bakıyor ki görebiliyor mu anlaşılmıyor ve ağzındaki tükürüğü tutamıyor. O yüzden ya tükürüğünü fışşt diye içine çekiyor ya da bir peçeteye silmek zorunda kalıyor. Konuşurken sesini ayarlayamayıp bağırarak konuşuyor ve karısı her seferinde şşş sessiz konuş diyor. İşte bu, gecelerden bir gece. Biz yoldayız. Kaç kişi bugün sevdiğini, bu adam gibi olsa yine de sevmeye devam eder, ben ederdim deyiverdim. Öyledir, deriz. Zamanı gelince öyle yapamayabiliriz ama o günün duygusuyla, özlemiyle böyle büyük severiz. Öyle anlarda en erdemli bizizdir. Her