Ben bir gün, bir
sonbahar günü kıyıda bir kayığın dibinde dağ çileği satan bir kadından dağ
çileği aldım
Bir gün soğukta
karanlıkta ışıkları yanan tek dükkanda kahve içtim
Bir gün yağmurda
yürürken sevdiğimin koluna girdim
Ben bir gün bir
bebek doğurdum ve onu sevmeyi öğrendim
Ben bir gün bir
söğüt ağacı altında oturdum ve bir şarkı dinledim
Bir gün benim de
tam hayal ettiğim gibi arkadaşlarım oldu.
Ben bir gün bir
şarkı yazdım
Bir gün bir atın
üzerinde dörtnala koştum
Bir gün herkesin
de bir şekilde öylece yarım yamalak hem çok hem az hem yalnız hem birlikte
olduğunu anladım. Kırılıp dökülmeden sünger gibi hamur gibi dere gibi yaşayıp
gidebilirdim artık
Bir gün evimde
çiçek besleyebilmeye başladım. Artık ölmüyorlardı
Bir gün yazamıyordum.
Onun yerine çiçek resimleri yaptım
Ben bir gün
paraşütle atladım ve havada asılı kaldım. O günden beri uykumda olur, kazada
olur, hastalıkla olur ama heyecanlar ararken ölmek, saçma olur dedim, ölmekten
korktuğumdan değil de, o kadar da bayılmadığım bir şeyi sırf herkes yapıyor ve
yapılmalı diye yaparken ölmekten korktuğumdan.
Bir gün kendi
yanımda değildim belki, başkaları vardı,
Bir gün kendimin
de orada olduğunu gördüm
Bir gün o kadını geriye
baka baka sevdim,
Bir gün bir baktım ben kendi içime oturmuşum duruyorum
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder